WHATSAPP RANDEVU
Başa
HAKKIMIZDA İLETİŞİM MENU

TEDAVİLER » İLERİ ÇENE CERRAHİLERİ

İLERİ ÇENE CERRAHİLERİ

A- ORTOGNATİK CERRAHİ, ÇİFT ÇENE CERRAHİSİ: Hastanın çene yüz görünümünde düzeltme gerektiği durumlada, çenelerin birbirleriyle uyumlu olmadığı veya dişler çenelerle uyumlu olmadığında yapılan cerrahilerdir. Bu tedavilerde ortodonti uzmanından destek alınması gerekebilir. Çeşitli diş, çene, yüz analizleri yapılarak tedavi ihtiyacı belirlenir. Bu tedavilerde gerektiğinde önce cerrahi daha sonra ortodonti yapılabilmekle birlikte çoğunlukla dişler ortodontik olarak düzeltilir ve sonrasında çeneler cerrahi olarak yeniden konumlandırılır. Bu işlemler, sadece yüz görünümünü geliştirmekle kalmayıp, ayrıca dişlerin birbiriyle uyumunu ve düzgün fonksiyon görmesini de sağlar. Bu şekilde hastanın iyileştirilen estetiği ve artan özgüveni ile birlikte çiğneme ve konuşmasınada pozitif katkıda bulunulur. Başka bir deyimle hem estetik hem de fonksiyonel bir iyileşme sağlar.

Genel olarak hastalar dişlerinin kapanışları ile ilgili sorunları, görünümlerindeki bozukluğu fark ederler. Çoğunlıkla üst ya da alt çene önde veya geride konumlanmıştır . Kimi zaman da karşıdan bakıldığında asimetrik bir görünüm söz konusudur. Bazı hastalarda ise görünümde fark edilen bir rahatsızlık olmasa da ısırma problemi gibi fonksiyonel bir sıkıntı vardır. Her iki durumda da dişler tam olarak kapanış vermediği için çiğneme ve beslenme sorunu ortaya çıkar.

İleri cerrahi yöntemlerle vakanın şiddetine göre tek çene veya çift çene de yapılan operasyonlarla çenelerdeki bu sorunu düzeltmek mümkündür.

Kemik Büyümesi, Kemik Çıkıntıları varsa bu tip anormal gelişimlerde cerrahi ile düzeltilir.

B- ÇENE VE YÜZ AĞRISI:

TRİGEMİNAL NEVRALJİ

Trigeminal nevralji, genellikle tek tarafli yüzde, kısa süreli "şimşek çakar" tarzda ağrılarla karakterizedir. Genellikle ağrı, yemek yeme, su içme, dokunma, konuşma veya yüz yıkama gibi tetikleyici bir faktörle başlar. Trigeminal nevraljide hastalar şikayetlerinin çoğunlukla dişkaynaklı olduğunu düşünürler.Genellikle bu tip hastalarda ilgili bölgedeki diş ya da dişlere kanal tedavisi yapıldığı hatta çekildiği görülür. Bu durum hem hastanın sağlıklı dişlerinin gereksiz ve yanlış tedaviler görmesine yol açmakta hem de TN teşhisinin konulmasını geciktirmektedir.

TN’nin erken teşhis ve tedavisi önemlidir. Hastalığın tedavisinde karbamazepin ve fenitoin gibi antikonvulsan ilaçlar yaygın olarak kullanılmaktadır. İlaç tedavisi TN’yi tam olarak tedavi edemez yalnızca ilaçların kullanıldığı süre içerisinde ağrının azaltılması şeklinde semptomatik etkisi vardır. Kriyoterapi, Periferal Alkol Blokajı gibi girişimsel müdehalelerlede tedavi edilebilmektedir.

Son yıllarda botulinum toxin A (botox) enjeksiyonu TN’nin tedavisi amacıyla kullanılmaktadır. Araştırmalar botoxun trigeminal nevralji üzerine oldukça olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu göstermiştir.

MİGREN

Migren, çoğu zaman bulantı, kusma, ışığa veya sese karşı aşırı hassasiyet ile birlikte gelen zonklayıcı tarzda bir baş ağrısıdır.Migren; sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik veya çevresel faktörlerinde rol oynadığı bilinmektedir.

Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmeye yardımcı olabilir.

Yeni dönem tedaviler arasında aynı zamanda estetikte de kullanılan botoks tedavisi de yer alır.Yüzdeki kırışıklıkları yok etme amacı ile ‘botulinum toksini’(botoks) yaptıran migrenli hastaların baş ağrılarının azaldığının fark edilmesi, migren tedavisinde botoks kullanımının neden olmuştur.

Botoks kronik migrenli kişilerde duysal sinir uçlarından salınarak ağrıyı başlatan kimyasal ileticileri bloke etmektedir. Bu kimyasal ileticilerin salınımının önlenmesi sonucunda, cilt altındaki sinir uçlarından santral sinir sistemine ulaşan ağrı yolakları aktive olamamakta ve ağrı beyne ulaşmadan kontrol edilmektedir.

Migren tedavisinde botoks; alın, şakaklar, ense ve boyun bölgelerinde belirli noktalara derialtına iğne ile verilerek uygulanmaktadır. Tedavinin etkisi yaklaşık 3-4 ay süreceğinden uygulamanın tekrarlanması gerekmektedir.

Botoks enjeksiyonu yaklaşık 5-10 dakikalık bir işlemdir. İşlem sonrası botoksun yayılmaması için iki saat kadar başınızı eğmemeniz ve yatay pozisyonda dinlenmemeniz önerilir. Botoks uygulaması sonrası kronik migren hastaları o gün sıcak duş almazlar. Botoks tedavisinin etkinliği 4-10 gün içinde ortaya çıkar. Yan etkiler nadirdir; şişlik, kızarıklık ve hassasiyet gözlenebilir. Uygulama sırasında yapılan buz kompresi, şişlik ve ağrı oluşmasını engelleyebilir. Nadiren geçici olarak üst göz kapağında güçsüzlük ya da yüz kaslarında asimetri görülebilir.

KAS EKLEM AĞRILARI

Bu konu ile ilgili detaylı bilgi çene eklemi problemleri bölümümüzde mevcuttur.

Çene yüz bölgesinde başka nedenlerden dolayı da ağrılar söz konusu olabilir. Ayırıcı tanı tam konulmalı, doğru teşhis ile tedavi yapılmalıdır. Örneğin, sinüzit ağrısı diş ağrısı ile karışabilir. Çene eklemi ağrısı kulak ağrısı ilekarışabilir. Eagle sendromu yutkunma ve boğaz ağrıları ile karışabilir.

ÇENE KIRIKLARI: Çene kırıklarının tedavisi mümkündür ve çeneye gelen darbe sonucu oluşur. Çene kırığı oluştuğunda hemen çener cerrahına başvurulması gerekir. Çene cerrahı kırık parçaları eski yerine getirilir, hizalar ve kaynaşması için teller, plak, vida, protez veya özel splintler kullanarak doğru noktada sabitler:

ÇENE EKLEMİ RAHATSIZLIKLARI: Çene Eklemi (Tme) Cerrahisi Üst Düzey Çene-Yüz Ameliyatı Prosedürüdür.

TEMPOROMANDIBULAR EKLEMİN ANATOMİSİ

Temporomandibular eklemler kulağın önünde bulunur. Mandibula bir bileşenidir ve alt çeneyi kafatasına bağlar.

Bu bir sinovyal eklemdir, yani kemikleri birleştirir ve harekete izin verir. Eklemin kemik bileşenleri temporal kemik ve kondildir (alt çenenin yuvarlak üst ucu). Sinovyal bir sıvı eklemi yağlar ve besler. Kıkırdaklı bir disk, eklemin iki kemiğini ayırır. Bu disk, eklemi yastıklar ve yeme ve konuşma sırasında çenenin düzgün hareket etmesini sağlar.

TME rahatsızlıklarının belirtileri aşağıdakileri içerir:

TME rahatsızlıklarında en önemli bulgu ağrıdır. Eklem veya çene kaslarında çiğnerken, ısırma, konuşma veya esnemede ağrı hissedilebilir. Bu semptomlar çeşitli koşullardan ortaya çıkabilir. Anti enflamatuar ve kas gevşetici ilaçlar ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.

Ağzı açma veya kapama esnasında zorlanma (kısıtlılık) bir diğer bulgudur. Tüm TME kırıkları bu semptomu gösterir.

Bu temporomandibular bozukluğun en sık görülen bir diğer belirtisi de hareket esnasında eklemden ses gelmesidir.

TME problemlerinde boyunda ağrı, baş dönmesi, kulak ağrısı, kulak çınlaması veya baş ağrısı bulguları ile karşılaşılabilinir . Bu semptomlar için ayırıcı tanılar çok geniştir. Servikal spondilit, omurgadaki eklem diski sorunları, bazı orta kulak hastalıkları da bu semptomlara neden olabilir.

Açma ve kapama sırasındaki çene sapması, temporomandibular eklemin tek taraflı fibröz ankilozisinin klasik bir belirtisidir. Arka dişlerin enfeksiyonu, çiğneme kaslarının trismusu (spazm) ve diş sıkma alışkanlığından kaynaklanabilir.

Klinik muayenesi, yaklaşık olarak 35-40 dakika sürmektedir. Uzman diş hekimi, hastalardan sağlık sorunları ve ağız hastalıkları ile ilgili gerekli bilgileri aldıktan sonra, çene eklemi ve baş boyun kaslarını içeren ayrıntılı muayene ile tanıya varmaya çalışmaktadır. Eğer gerekliyse tanı için MRI veya diğer görüntüleme yöntemleri kullanılabilmektedir.

Çene Eklemi (Temporomandibular Eklem – TME- TMJ) Hastalıkları ve Cerrahisi

• Eklem İçi Enjeksiyonlar
• Artrosentez
• Ağız Açamama
• Eklemden Ses Gelmesi
• Bruxism- Diş Gıcırdatma, Diş Sıkma
• Çene Ağrısı
• Arthroskopi
• Açık eklem ameliyatı
• Kırık veya kemiksel nedenlerle ortaya çıkan problemler

Artroskopisi ameliyatsız tedaviler, çene eklemi cerrahisi

Öncelikle doğru tanı konularak rahatsızlığın giderilmesi için ameliyat gerekip gerekmediğine karar verilir.

TME CERRAHİSİ GEREKTİREN DURUMLAR

Eklem rahatsızlıkları konservatif veya minimal invaziv yöntemlerle tedavi edilemezse cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesi gerekir. Mandibulada tumoral veya kistik lezyonlar TME yi tutabilir ve kemiğin geniş şekilde tahrip olmasına neden olurlar. Yeniden yapılanmanın ardından geniş bir rezeksiyon gerektirir. Hastanın kaburga greftleri titanyum plakalarla birlikte rekonstrüksiyon için kullanılır. Çene rekonstrüksiyonu ameliyatı çok zorlu bir ameliyattır. Sadece çok deneyimli cerrahlar TMJ rekonstrüksiyonu ameliyatı yapar.

Mandibulada tumoral veya kistik lezyonlar TME’yi tutabilir ve kemiğin geniş şekilde tahrip olmasına neden olurlar. Bazen geniş bir rezeksiyon gerektirir. Kimi zaman hastanın kaburga kemiğinden alınan greftler titanyum plakalarla birlikte rekonstrüksiyon için kullanılır. Çene rekonstrüksiyonu ameliyatı çok zorlu bir ameliyattır. Sadece çok deneyimli cerrahlar TMJ rekonstrüksiyonu ameliyatı yapar. Bu, çeşitli eklem değiştirme ameliyatıdır.

TMJ ANKYLOSİS CERRAHİSİ

Ağzı açamama nedenlerinden biri olan TME ankilozu kemiksel veya fibröz ankiloz olabilir. Aynı zamanda tek taraflı veya iki taraflı olabilir. Tek taraflı ankiloz, çenenin, ankilozan tarafa doğru sapmasına neden olur. İki taraflı ankiloz, ağız açıklığının ciddi şekilde kısıtlanmasına neden olur ve hastanın hem konuşması hem de yemesi etkilenir. Ameliyattan sonra eklemin erken mobilizasyonu ve egzersizler, eklemin fonksiyon görmesine ve reankilozu engellemeye yardımcı olur.

Hastanın teşhisinin doğru konması tedavi için ilk adımdır.

Çene ve Yüz Estetiği:

BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMALARI, DOLGU, AMELİYATSIZ YÜZ GERME

Çene yüz estetiğinde minimal invaziv işlemlerle çene ve yüzdeki kırışıklıklar, asimetriler, yaşlı yüz görünümü ameliyatsız olarak iyileştirilmektedir.

Botulinum toksinin medikal amaçlı kullanımına 1980’li yıllarda başlanmıştır. Botulinum toksin enjeksiyonu yaklaşık 5-10 dakika gibi kısa süreli bir işlemdir. İşlem sonrası yayılmaması için iki saat kadar başınızı eğmemeniz ve yatay pozisyonda dinlenmemeniz önerilir. Botulinum toksin tedavisinin etkinliği 4-10 gün içinde ortaya çıkar. Yan etkiler nadirdir; şişlik, kızarıklık ve hassasiyet gözlenebilir.

KÖK HÜCRE: Kök hücreler kısa bir izahatle vücutta bulunan tüm hücrelere dönüşme potansiyeli olan ana hücrelerdir. Kök hücre, çoğunlukla kemik iliğinden ve yağ dokusundan steril koşullarda filtreleme ve ayrıştırma işlemi ile elde edilir. Ortopedide kullanıldığı gibi çene ekleminde, doku iyileşmelerinde, iyileşmeyi hızlandırmada da kullanılır.